Değerli Kamuoyu, Kıymetli Çalışanlar ve Saygın İşverenler,

Derneğimiz olarak, her bireyin temel bir hakkı olduğuna inandığımız insan onuruna yakışır çalışma koşullarının önemini bir kez daha vurgulamak amacıyla bu bildiriyi kaleme alıyoruz. Çalışma hayatı, sadece geçim kaynağı değil, aynı zamanda bireylerin kendini gerçekleştirdiği, topluma değer kattığı ve onurlu bir yaşam sürdüğü temel alandır. Bu alanın, çalışanların fiziksel, zihinsel ve sosyal refahını gözeten, saygınlığına ve kişiliğine değer veren bir yapıya sahip olması elzemdir.

Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi ve Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) gibi uluslararası otoritelerce de ısrarla altı çizilen bu ilke, modern toplumların işçi haklarına bakış açısının temelini oluşturur. Derneğimiz, bu temel ilkenin ülkemizde tam anlamıyla hayata geçirilmesi için mücadele etmektedir.

Onurlu Çalışma Nedir? Kapsamı ve Bileşenleri

İnsan onuruna yakışır çalışma koşulları, sadece bir dilek değil, çok boyutlu ve kapsamlı bir dizi gerekliliktir:

• Güvenli ve Sağlıklı İş Yerleri: Çalışanlarımızın iş kazaları ve meslek hastalıkları riskinden uzak, güvenli ve sağlıklı bir ortamda çalışması en temel haktır. İşverenlerin, ergonomik düzenlemelerden gerekli kişisel koruyucu ekipmanlara kadar tüm önlemleri eksiksiz alması, düzenli sağlık kontrolleriyle çalışan sağlığını güvence altına alması bir zorunluluktur.
• Ayrımcılığa Son, Eşitliğe Tam Destek: Cinsiyet, yaş, ırk, din, etnik köken, cinsel yönelim veya engellilik gibi hiçbir nedenle iş yerinde ayrımcılık asla kabul edilemez. İşe alımdan terfiye, ücretten eğitime kadar her aşamada fırsat eşitliği sağlanmalı, adaletin mutlak olduğu bir çalışma kültürü benimsenmelidir.
• Psikolojik Güvenlik ve Şiddetten Arındırılmış Ortam: Çalışanlarımızın ruhsal sağlığı en az fiziksel sağlığı kadar önemlidir. Mobbing, cinsel taciz, sözlü veya fiziksel şiddet gibi her türlü kötü muameleyle kararlı bir şekilde mücadele edilmeli, mağdurlara destek mekanizmaları sunulmalıdır. Her çalışan kendini güvende ve değerli hissetmelidir.
• Adil Ücret ve Kesintisiz Sosyal Haklar: Yapılan işin hakkı olan, insanca yaşamaya yetecek bir ücret ödenmesi esastır. Bununla birlikte, emeklilikten sağlığa, işsizlik sigortasından diğer yan haklara kadar tüm sosyal güvenlik primleri eksiksiz ve zamanında yatırılmalıdır. Ücretin gaspı veya eksik ödenmesi, insan onuruna aykırı bir ihlaldir.
• Makul Çalışma Saatleri ve Özel Hayata Saygı: Uzun ve yorucu çalışma saatleri, çalışan sağlığını ve aile yaşamını tahrip eder. Yasal çalışma sürelerine uyulmalı, yeterli mola ve dinlenme aralıkları sağlanmalı, yıllık ve diğer ücretli izin hakları eksiksiz kullandırılmalıdır. Çalışanların iş-yaşam dengesi, sağlıklı bir toplumun temelidir.
• Kişisel Gelişim ve Kariyer Fırsatları: Çalışanlarımıza kendilerini geliştirebilecekleri, yeni beceriler kazanabilecekleri ve kariyerlerinde ilerleyebilecekleri fırsatlar sunulmalıdır. Eğitim ve gelişim imkanları, sadece verimliliği artırmakla kalmaz, aynı zamanda çalışanların motivasyonunu ve aidiyetini de güçlendirir.

Neden Onurlu Çalışma Koşulları?

İnsan onuruna yakışır çalışma koşulları, sadece vicdani bir sorumluluk değil, aynı zamanda sürdürülebilir bir ekonomik büyümenin ve toplumsal barışın da anahtarıdır. Onurlu koşullarda çalışan bireyler daha üretken, daha yenilikçi ve işlerine daha bağlı olurlar. Bu durum, işverenler için daha yüksek verimlilik, daha düşük personel devir hızı ve genel olarak daha başarılı bir işletme anlamına gelir. Toplumsal düzeyde ise gelir adaletsizliğinin azalmasına, sosyal uyumun güçlenmesine ve genel yaşam kalitesinin artmasına katkı sağlar.

Derneğimiz olarak çağrımız nettir: Tüm paydaşları, devlet kurumlarını, işverenleri ve sendikaları, insan onuruna yakışır çalışma koşullarının ülkemizde eksiksiz tesis edilmesi için omuz omuza vermeye davet ediyoruz. Bu, sadece bir temenni değil, her bireyin doğuştan gelen hakkıdır ve hepimizin ortak sorumluluğudur.

Saygılarımızla,